Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 45 bin dekar (45 milyon metrekare) alanda hazırladığı Çeşme Projesi, İzmir İl Toprak Kurulu’nda görüşüldü. Devasa bir alanı imara açmak için hazırlanan proje, kurulda oy çokluğu ile kabul edildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ziraat Mühendisleri Odası ret oyu kullandı.
TÜRKİYE KAMUOYU PROJEYİ ARABİSTAN’DAN ÖĞRENMİŞTİ
25 Ocak 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 2054 numaralı Cumhurbaşkanlığı kararı ile Çeşme Alaçatı’da 178, Urla Zeytineli’nde 333 olmak üzere toplam 511 parsel hakkında acele kamulaştırma kararı verildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Urla Zeytineli ile Alaçatı arasında kalan, büyük bölümü Hazine’ye ait 45 bin dönüm alanı yapılaşmaya açmak için çalışma başlattı. Kamuoyu, söz konusu bölgede ne yapılacağını iki yıl önce Suudi Arabistan şirketi Albassam Group’un broşürleri ile öğrendi.
Şirket, 15 milyar dolarlık proje hazırlandığını açıklamıştı. SÖZCÜ haberi “Kanal Çeşme” manşeti ile duyurmuştu. Proje kapsamında havalimanı, marinalar, alışveriş merkezleri, oteller, villalar inşa edileceği, bir de tıpkı Kanal İstanbul projesinde olduğu gibi teknelerin geçişi için su kanalı açılacağı öğrenilmişti. Bakanlık, birçok değişikliğe uğradığı belirtilen projenin son şekli ve detaylarına dair halen açıklama yapmadı.
“RANT PROJESİ MARKALAŞMIŞ TARIM ÜRÜNLERİNE ZARAR VERECEK”
Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği, projenin iptali yönünde dava açmıştı. Tepkilere karşın proje önceki gün İzmir İl Toprak Kurulu’nda onaylanınca tartışmalar tekrar alevlendi. Kurulda Ziraat Mühendisleri Odası’nı temsilen yer alan Tevfik Türk, bölgenin marjinal tarım alanı olarak tanımlanmasının doğru bir yaklaşım olmadığını öne sürerek,
“Tarımsal ürünler niteliklerini sadece topraktan değil, ekosistemden alır. O nedenle bölgedeki Sakız Enginarı, Çeşme Sakızı, Çeşme Anasonu markalaşmıştır. Örneğin o bölgede yetişen Çeşme Kavunu coğrafi işaret almıştır. Bu bölgeyi yoğun yapılaşmaya açacak rant projesi, ekosistemi ve tarım bütünlüğünü olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle ile kurulda şerh koyduk” dedi.
“BÜTÜNÜYLE RANT PROJESİDİR”
İzmir İl Toprak Koruma Kurulu’nun kararına tepki gösteren Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi, projenin hayata geçirilebilmesi için sit alanlarındaki koruma statülerinin de düşürüldüğünü belirterek şu açıklamayı yaptı:
“Bu projenin toplumun ve doğanın ortak yararı ile en ufak bir ilişkisi bulunmamaktadır. Kurul kararının tamamı bilimsel dayanaktan yoksundur. Kararlar bir süre sonra gündeme gelecek plan kararlarına altlık teşkil etmesi amacı ile alınmaktadır.
Alandaki mülkiyetlerin yüzde 97’sinin kamu mülkiyeti olmasına rağmen bu projenin hayata geçmesi durumunda burası parsel parsel satılacak, İzmir’in sahip olduğu kentleşme sorunları daha da derinleşecektir. Bu nedenle proje, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırı olup bütünüyle bir rant projesidir.”
BÜYÜKŞEHİRDEN AÇIKLAMA GELDİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı da kurulda niçin olumsuz görüş bildirerek şerh konulduğunu şöyle açıkladı:
“Başka Bir Tarım Mümkün” vizyonu çerçevesince, sürdürdüğümüz projeler ile kırsalda ekonomik, ekolojik ve sosyal yönlerden kalkınma hedeflenmektedir. Bu doğrultuda tarımsal faaliyetlerin sürdürülebilmesi için mevcut tarım arazilerinin korunması gerekmektedir.
Çeşme ve Urla ilçelerinde yer alan 38. grup Doğal Sit Alanının koruma statüsünün “Nitelikli Doğal Koruma Alanı” iken “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı”na dönüştürülerek sit statüsü düşürülmüştür. Bu, söz konusu bölgenin ekolojik doğal yapı bütünlüğünün bozulacağı anlamına gelmektedir. Bölgedeki plan kararlarına ilişkin olarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 16 Kasım 2015 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “ Orman Alanı, Tarım Arazisi, Çayır-Mera, Ağaçlandırılacak Alan” olarak belirtilmiştir.
Bahsi geçen ilçeler tarımsal faaliyetler kapsamında önemli tarım ürünlerinin yetiştirildiği bölgelerden olup, zeytincilik, bağcılık ve kooperatifçilik yüksek ölçüde yapılmaktadır. Kooperatifçiliğin, sebze, meyve ve tarla bitkilerinin üretiminin fazla olması tarımsal üretim açısından değerlendirildiğinde küçümsenmeyecek boyuttadır. Bölgenin toprak yapısı, özelliği ve kalitesi tarıma elverişlidir. Ayrıca tarımsal faaliyetler kapsamında sadece toprak ürünleri bulunmamaktadır. Bölgedeki su ürünleri yetiştiriciliği de tarımsal bütünlük içinde değerlendirilmelidir.
aip2(‘pageStructure’, {“pageType”:”other”,”pageCategory”:”sozcu”,”pageIdentifier”:””}, ‘https://www.sozcu.com.tr/tools/sitemaps/x/feed_category_news.php’);var aip2_pageCategory = “sozcu”;