Rusyanın Ukraynayı işgali ve yaptırımlar, küresel ekonomiyle birlikte Türkiyeyi ve döviz kurlarını sarsmaya devam ediyor.
Savaş öncesinde dolar/TLde Merkez Bankası (TCMB) müdahalelerinin ve kur korumalı mevduatın desteğiyle 13,50 civarında görülen yatay seyir, bozulmuş oldu. Doların küresel olarak değer kazanması da kuru yukarı itiyor.
Güne 14.50li seviyelerde başlayan dolar/TLde akşam saatlerinde 14,67 seviyesi görüldü. Euro/TL de bugün 16,17 seviyesine yükseldi. Bugün Euro/dolar paritesinde de artış görüldü.
Bugün 2 yıllık gösterge tahvil faizi yüzde 25,42ye yükselirken, 5 yıllık tahvil faizi de yüzde 27,37yi gördü.
Gösterge 10 yıllık tahvilde bileşik getiri dün yüzde 26.78e kadar çıkarak tarihi rekora yükseldikten sonra bugün yüzde 26,59 seviyesinde bulunuyor.
Dolar cinsi ons altın fiyatının ve dolar kurunun yükselmesi sonucu gram altında bugün 964 TL seviyesi görüldü.
HSBC Portföyün bugünkü bülteninde TCMBnin aralıkta 11, ocakta 6 ve şubatta 3 milyar dolarlık döviz satışı yapmış olabileceğini tahmin ediyoruz denildi. Aralıkta ayrıca 7 milyar dolarlık doğrudan satış da yapılmıştı. Satışların, Mart ayında da devam ettiği tahmin ediliyor.
ENERJİ FATURASI VE ENFLASYON ENDİŞELERİ ARTTI
Yüzde 50yi aşan ve önümüzdeki aylarda yüzde 65e doğru yükseleceğine kesin gözüyle bakılan enflasyon ve enerji maliyetlerindeki rekor artış, ekonomi politikalarına ilişkin endişeleri artırıyor.
Ham petrol fiyatları ABDnin Rus petrolüne yaptırım getirmesinin ardından keskin yükselerek aralık ayı başlarındaki fiyatının yaklaşık iki katına ulaştı. Pazartesi günü 139.23 doları gören Brent petrolü bu sabah 130 doların üzerinde kalmaya devam etti.
Enerjisinin neredeyse tamamını ithal eden Türkiye için enerji maliyeti Rusya krizinin ilk ve en belirgin etkisin yaşandığı alan oldu. Türkiyenin enerji faturası aylık 8 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırarken tutarın her ay Merkez Bankası rezervlerinden karşılanan miktarı da artıyor.
Artan enerji maliyeti ve bunun rezervlerle karşılanacak olması Türkiyenin cari fazlaya odaklı ekonomi politikasına yönelik endişeleri tetikliyor.
KİTLERE 15,1 MİLYAR DOLARLIK SATIŞ
Merkez Bankasının kapsamını yıl başında genişlettiği ve kamunun döviz piyasasında belirleyici olmasında önemli rol oynayan kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) döviz satışı Şubat ayında 5.37 milyar dolar ile rekor seviyeye çıktı.
Böylece sadece son 4 ayda büyük bölümü BOTAŞın oluşturduğu KİTlerin döviz talebinin 15.1 milyar doları piyasaya girmeden doğrudan TCMB rezervlerinden karşılanmış oldu.
TCMB, ocak ayı itibarıyla döviz rezervlerinde hem düşüş, hem artış yönlü etki eden daha aktif bir kur politikası izlemeye başladı. Analistler yeni düzeni kamu kontrolünün daha yoğun olduğu bir kur politikası olarak tanımlıyor.
İkinci Dünya Savaşından bu yana bir Avrupa ülkesine düzenlenen en büyük saldırı olarak nitelendirilen işgalin ardından ülkesini terk eden Ukraynalıların sayısı 2 milyonu aşarken, Rusya Kiev ve dört Ukrayna kentinden kaçan insanlar için insani koridorlar sağlamaya hazır olduğunu söyledi.
ENFLASYON YÜZDE 65E YÜKSELEBİLİR
Tüketici enflasyonu şubatta yüzde 54.44e yükselirken ekonomistler zirve tahminlerini yüzde 55ten yüzde 65e doğru yükseltti.
TCMBnin yüzde 14 politika faizi göz önüne alındığında negatif reel faizin 50 puana önümüzdeki aylarda yaklaşacak olması da riskleri artıran bir başka önemli neden.
Ekonomi yönetiminin bütçe kanalı ile enflasyondaki yükselişi sınırlayıcı adımlar atması bekleniyor. Ancak bunun enflasyondaki tepe noktasını sınırlayıcı sınırlı bir etkisinin olması ve enflasyondaki ilk anlamlı düşüşün ise Kasım 2022de baz etkisiyle gerçekleşmesi bekleniyor.
Dolar/TL ise Rusyanın Ukraynayı işgal etmesiyle geçen hafta 14.62ye ulaşan yükselişinin ardından kamu desteğiyle 14ün altına geriledikten sonra yeniden yükselişe geçti. Geçen yıl yüzde 40 değer kaybeden TL yıl başından beri daha istikrarlı bir seyir izliyordu.
Bankacıların öncü verilerden yaptığı hesaplamaya göre TCMBnin 18.2 milyar dolar olan net uluslararası rezervleri geçen hafta itibarıyla 1 milyar dolar gerileme gösterecek.
Rusya işgalinin enerji ve enflasyon etkisi haricinde turizm, gıda, hazır giyim ticareti başta olmak üzere Türkiye ekonomisine yönelik riskleri artıracak birçok etkisi bulunuyor.
ANA SATICI MERKEZ BANKASI
Sardis Research Danışmanlık’tan stratejist Evren Kırıkoğlu, döviz kurlarındaki gelişmeleri ve kur korumalı mevduat uygulamasının seyrini sozcu.com.trye değerlendirdi.
Şubatta yüzde 54e ulaşan resmi tüketici enflasyonunun daha da yükselmesi beklenirken kur korumalı mevduatta yüzde 17lik düşük faiz dikkat çekiyor.
Kırıkoğlu, negatif reel faize rağmen mevduat sahibi açısından kur korumalı mevduatın alternatifinin bulunmadığını, sadece gayrimenkul, enflasyona endeksli tahvil ya da mal alınabileceğini belirtti.
Kırıkoğlu, savaşın ve yaptırımların seyrinin dünyada ve Türkiyede her şeyi değiştirebileceğini ancak mevcut şartlarda kur korumalı mevduat uygulamasının belirlenen tarih olan 31 Aralık 2022ye kadar devam edeceğini söyledi.
Dolar/TLdeki 1 liralık artışın kur korumalı mevduattaki mevcut bakiye ile kamu bütçesine kabaca 30 milyar TLlik maliyeti olacağını belirten Kırıkoğlu, artan enerji fiyatları nedeniyle artan cari açığın TL üzerinde baskı yarattığını, şirketlerin kredi ve ithalat ödemeleri nedeniyle döviz aldığını dile getirdi.
Piyasada ana döviz satıcısının Merkez Bankası olduğuna işaret eden Kırıkoğlu, rekabet avantajının kaybedilmemesi için kurun ufak ufak yukarı doğru gidişine izin verildiğini vurguladı.
Savaş ve yaptırımların sonucu olarak Türkiyede büyümenin yavaşlayabileceğini, cari açığın ve enflasyonun artabileceğini, turizm gelirlerinin düşebileğini belirten Kırıkoğlu, ekonomi yönetiminin en azından kurdaki rekabet avantajını sağlayarak ihracatı gözetmeye çalıştığını söyledi.
DÖVİZ MEVDUAT FAİZLERİ ARTTI
Şirketlerin artan döviz ihtiyacı ve TCMBnin kamuya döviz satışının etkisiyle piyasalarda döviz bulmakta güçlük yaşanırken; bankacılar artan taleple döviz mevduatında faizlerin yüzde 3e yaklaştığını belirtti.
Bankacılık kaynaklarının Reutersa verdiği bilgiye göre, bankalar yabancı para mevduat toplamak için faiz oranlarını yükseltirken; bir bankacı, Yabancı para faiz oranları yüzde 3e yaklaştı. Piyasada döviz bulmakta zorluk yaşanıyor dedi.
Kaynakların verdiği bilgiye göre, sektörde kurdaki son yükselişin başlamasından önce yüzde 0,50-1 bandından olan döviz mevduat faizleri yüzde 2-3 bandına kadar yükseldi.
Bir başka bankacılık kaynağı da piyasadaki döviz sıkışıklığını teyit ederek, Kurdaki yükselişten dolayı ithalat maliyetleri yukarı gittikçe döviz ihtiyacı artıyor, şirketlerin dövize ihtiyacı olacak önümüzdeki dönemde. Merkez Bankasının kamuya satışı ve TLyi tutma önlemleri ihtiyacı artırıyor diye konuştu.
YABANCI GİRİŞİ YOK, BORÇ ÇOK
Dövize olan ihtiyaç artarken ülkeye yabancı yatırımcı girişinin olmaması da döviz sıkıntısını tetikledi. Son yıllarda rekor düşük seviyede olan yabancı yatırımcı hisse senedi piyasasından şubat ayında da çıkış yaptı. Borsa İstanbulda şubat ayında yabancı yatırımcılar hissede 217 milyon dolar net satım yaptılar.
Ayrıca Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre; kamu ve özel sektörün bu yıl 63.8 milyar dolarlık dış borç ödemesi bulunuyor. Kamunun 2022 yılında ödeyeceği toplam borç 23.3 milyar dolar seviyesinde. Hazine verilerine göre özel sektörün de bu yıl 40.6 milyar dolarlık dış borç ödemesi var.
aip2(‘pageStructure’, {“pageType”:”other”,”pageCategory”:”sozcu”,”pageIdentifier”:””}, ‘https://www.sozcu.com.tr/tools/sitemaps/x/feed_category_news.php’);var aip2_pageCategory = “sozcu”;